Doğum yaptığımda en zor kısmın bittiğini sanıyordum ama kocam gözlerinde yaşlarla hastane odama gelip hiç beklemediğim o isteği dile getirdiğinde yanıldığımı anladım.
Ben Hande, 33 yaşındayım. Çok yakın bir zamana kadar sevdiğim adamla huzurlu bir hayat kurduğuma tüm kalbimle inanıyordum. Murat ile neredeyse dokuz yıldır birlikteydik. Lise yıllarında tanışmıştık; o, kimya dersinde arkamda oturan, sürekli sakız çiğneyen, uzun boylu ve sessiz çocuktu; bense denklemlerde sürekli yardıma ihtiyaç duyan o kız. Zamanla bu arkadaşlık; mezuniyet balosu heyecanına, gece yarısı gittiğimiz salaş çorbacılara ve park halindeki arabada saatlerce süren fısıldaşmalara dönüştü.
Evlilik kararı için acele etmedik. İkimiz de çok çalıştık, dişimizden tırnağımızdan artırıp İstanbul’un sakin bir semtinde, mütevazı iki odalı bir ev aldık. Ben sınıf öğretmeniyim, Murat ise bilişim sektöründe çalışıyor. Gösterişli bir hayatımız yoktu ama her zaman sarsılmaz bir bağımız olduğunu sanıyordum. Üç yıl boyunca çocuk sahibi olmaya çalıştık. Evliliğimizin en yıpratıcı dönemiydi. İş yerinde okulun tuvaletine kapanıp sessizce ağladığım günler oldu; öğrencilerimin çizdiği "anne, baba, bebek" resimlerini gördükçe içimdeki acıya rağmen gülümsemek zorundaydım.DEVAMI DİĞER SAYFADA